2 yaşındaki bebeğe cinsel istismar: Birden fazla noktada beyin kanaması var, bedeninde diş izleri tespit edildi!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Şiddet ve cinsel istismara uğrayan S.Y.’nin durumunu annesinin gizlediğini anlatan Gürcün, “Bu manada çocuğun bugünkü sıhhat durumunun ortaya çıkmasına sebebiyet veren aslında bu geç müdahale olduğunu bir kere daha söz etmek istiyoruz. Şöyle bir söz edebileceğimiz kimi bilgiler size paylaşmak istiyoruz. Bugün keşif yapılan mahallede, olayın oluş biçimiyle ilgili de bir çalışma yürütüldü. Cinsel istismarı vuku bulduğu sırada meskende diğer çocukların da olduğu ve çok yaşlı durumda olan bir babaannenin bulunduğunu biliyoruz. İki kuşkulu, iki suça sürüklenen çocuk kapıyı kapatarak ne yazık ki çocuğumuzun üzerinde bu elim fiilleri gerçekleştirdiklerini öğreniyoruz. Savcılık makamları tüm dijital datalara el koymuş durumda. Bunlar inceleniyor. Ayrıca kabahat ve hata kuşkusu orada tutulacak ne varsa bunlarla ilgili de ek tahkikat yürütüleceğini, soruşturma makamlığından edindiğimiz bilgiler olarak sizlerle paylaşıyoruz” dedi.

“ANNE 2 AY EVVEL CEZAEVİNDEN ÇIKMIŞ”

Başkan Gürcün, S.Y.’nin birden fazla noktada beyin kanaması geçirdiğini belirterek, “Bu da durumun aslında ağırlaştıran bir faal olarak karşımıza çıkıyor. Burada anne figüründen biraz bahsetmek gerekirse; anne olaydan yaklaşık 2-2.5 evvel cezaevinden tahliye edilen bir kişi, uyuşturucu kullanmak ya da satmak suçlamasıyla gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Tutuklandığı müddet boyunca çocuklarına teyzeleri göz kulak oluyor. Fakat çıkar çıkmaz tekrar çocuklarını alıyor. Ve olayın meydana geldiği konutun karşısında bulunan konutu şüphelilerden birisi olan kuşkulardan birinin konutu olan yerde süreksiz bir barınma yapıyor. Bu sırada da çocuğunu karşı komşundaki meskene bırakıyor. Olay oluş biçimi bu halde. Şunu tabir etmek gerekiyor; olay birinci ortaya çıktığında bir üvey baba cinsel istismarı olarak söz edildi. Fakat burada şunu biliyoruz ki; yetişkin şüphelilerin her ikisi de bu manada bir baba ya da üvey baba değiller. Burada hali hazırda Bakiye hanım evli durumda lakin 4-5 yıldır evli olduğu şahısla görüşmüyor. Tekrar çocuğun biyolojik babası öteki bir kentte yaşamakta, Malkara’da yaşamıyor. O da çocuğunu kabul etmemekte. Kısacası aslında göz nazaran göre gelen bir olaydan bahsediyoruz” diye konuştu.

“VÜCUDUNDA DİŞ İZLERİ VAR”

Bebeğin bedeninde diş izleri bulunduğunu söyleyen Gürcün, “Diş iziyle ilgili yaptığımız görüşmelerden edindiğiniz bilgi diş izinin varlığını doğruluyor. Bu manada sayısal olarak şu kadardır dememiz pek mümkün değil. Lakin diş izleri var ve bu diş izlerinin şüphelilerin çene yapılarının hangisine uyduğunu da çıkartılması için İsimli Tıp Kurumu’na bunlar örnekler gönderildi. Şimdi daha bir dönüş olmadı. Bu basamakta devam tahkikat devam ediyor diyebiliriz. Tekirdağ Barosu olarak aktif soruşturma yürütülmesi için tüm imkanlarımız seferber ederek bu belgeyi takibimize aldık. Gerek çocuk hakları komitesi liderimiz ve idaresi olsun, gerek yönetim kurulu üyelerimiz olsun. Biz bu süreci sonuna kadar takip edeceğimizin bilinmesini isteriz. Ne yazık ki toplumumuzda ve toplumsal medyada bu cins olaylar çıktığı andan itibaren birinci yazılan şey ‘idam istiyoruz’ olur. Biz bir hukuk kurumuyuz. Maddelere bağlı ve maddelerin bu manada gerçek uygulanması için misyon alan kişideyiz. Türkiye’de biz bir idam tartışmasının açılmasını gerçek bulmuyoruz” tabirlerini kullandı.

“HASTANEYE GÖTÜRMEDİ”

Gürcün, anne Bakiye Yeniçeri’nin cezaevinden çıktıktan sonra çocuklarla ilgili takibin yapılıp yapılmadığı konusunda bilgileri olmadığını belirterek, “Bunları elbette vakit içerisinde ortaya çıkacak konular. Yani aslında Bakiye’nin burada yaptığı davranış aslında klasik manada bir anneden bahsetmiyoruz. Yani çocuğunun düştüğünü, ziyan gördüğünü bile nazaran tekrar tıpkı yere bırakıyor. Kanıtları görüyor, karartmaya çalışıyor. Gizlemeye çalışıyor. Soruşturma makamına da bilgi vermiyor. Bilgi vermediği üzere çocuğunun bu noktaya evrilmesine giden süreçte hastaneye götürmeyerek onun beyin kanaması geçirdiği halde, hastaneye götürmeyerek çocuğun uyanmamasına sebep oluyor ve en son hastaneye getiriyor. Yani aslında burada bir ihmaller var. Yani aslında bir yetkinliği yok. Yani devletin bir çocuğa bakma yükümlülüğünü yerine getiremeyeceği olduğunu tespit edebilmesi durumunda bu çocuğun esasen muhafaza altına alması gerekiyor. Esasen dikkat ederseniz başında ne dedim Savcılık tekrar bu çocuk düşme şikayetiyle gelince aslında hiç daha istismar hadisesi ortaya çıkmadan direkt çocuğu müdafaa altına alınması ilgili yazıları yazıyor. Yani soruşturma makamı o manada gerekeni yapıyor lakin sanki öncesini bir denetleme makamı olarak bakanlık yetkilileri bir şey yaptılar mı Onu şimdi bilmiyoruz. O mevzu da dediğim üzere ilerleyen evrelerde pahalandırılacak hususlar” dedi.

“ABLASI KONUSUNDA EVRAKA YANSIYAN BİR DURUM YOK”

Bebeğin devlet muhafazasına alınan 5 yaşındaki ablasının durumuna değinen Gürcün, “Ablasıyla ilgili de savcılık makamıyla yaptığımız görüşmelerde bu çocuğun da sanki bu türlü cinsel istismar olma olayına karşı karşıya kalıp kalmadığı istikametinde bir muayenesi ve öbür psikologlar eşliğinde görüşmeleri yapılmış olup ve şu an belgeyi yansıyan bir durum yok. Yani çocuğumuzda çok şükür bu türlü bir durum yok. O da esasen biliyorsunuz devlet müdafaası altına alındı. Artık o da bu süreçte bu halde devam edecek. Ailesiyle ilgili de dediğim üzere kısa bilgiler verdik sizlere. Yani Bakiye’nin bilhassa iki ablası da irtibata geçti benimle. Buradaki olayda sahiden doğal şunu da söz etmek gerekiyor. Biz toplumsal olarak çok reaksiyon gösteriyoruz. Bilhassa toplumsal medyadan bu hususlarla ilgili yazıp çizen çok sayıda insan da var. Burada sakin olmak gerekiyor. Aileyle ilgili işte bu ablalarla ilgili de kimi bize ulaşan şikayetler oldu. Toplumsal medya üzerinden yayılan palavra haberler var. Temelsiz argümanlar var. Bunların hepsini aslında biz biliyoruz, adaletin işlemesini zorlaştıran konular. Yani savcılık evraka el koymuş vaziyette. Süreci yürütüyor. Biz Tekirdağ Barosu olarak gözlemlemeye devam ediyoruz. Onu takip etmeye devam ediyoruz. Yani tam bir uyum halindeyiz ve bu hususta tüm herkesin içinin ferah olması gerektiğini söylüyoruz. Aile de esasen yani Bakiye’nin ablası, babası, çocuğu takip ediyorlar. Onun sıhhat durumuyla yakından ilgileniyorlar. Bunlar da Bakiye’nin, çocukların ve yetişkinlerin kim hatalıysa en ağır ceza alması gerektiğiyle ilgili bizim bu davetimiz bu taleplerimize olumlu karşılık vererek onlar da bizim yanımızda bulunacaklarını tabir ettiler. Baro olarak biz hem yerelde hem ulusal seviyede bu cins yaşanmaması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmasını, çocuk haklarının daha güçlü bir halde korunmasını talep etmeye devam edeceğiz. Toplumun her bir ferdinin haklarını eşit bir formda korunması ismine üzerimize düşen sorumlulukları yerine getireceğimizin kimsenin kuşkusu olmadığının altını çiziyorum” halinde konuştu.

“ALACAKLARI CEZA YARI ORANINDA İNDİRİLİYOR”

Tutuklanan 2 çocuğun durumunu anlatan Gürcün, “Bu çocuklar 15 yaşından küçükler ve 15 yaşından küçük oldukları için ki ikisi de suça sürüklenen çocuk olduğu için konuşuyorum, bunları zaten Türk Ceza Kanunu 31’inci unsurunun ikinci fıkrasında ne kadar ceza alacakları yazıyor. Yani alacakları ceza zati yarı oranında indiriliyor yahut ağırlaştırılmış müebbetse, müebbet mahpusa ya da daha az cezalara, o müddette daha düşük cezalara çevriliyor. Bunlar da çocuk ve onların da ceza kanunu kapsamında özel düzenlemeler yeterince yarı oranına kadar cezaları indirilebilen bir süreçten bahsediyoruz. Bu da olağan ki ceza infaz kurumunda geçirecekleri bu süreçleri şahısların, çocukların aktif bir formda devletimizin onları rehabilite etmesi gerektiğini aslında ceza infazının temel gayesi biliyorsunuz rehabilite ve toplumu kazandırılmaları olduğunu bir defa daha söylemek gerekiyor. Bu manada da Ceza İnfaz Kurumlarımız bu çalışmaları yürütecekler diye düşünüyoruz” dedi.