Savcılık itiraz etti, ‘omuz atma’ cinayetinde sanık tutuklandı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Olay, 16 Ekim 2023’te saat 19.30 sıralarında, Urla ilçesi Altıntaş Mahallesi Ahmet Besim Uysal Caddesi’nde meydana geldi. Urla’da emlakçılık yapan ve inşaat şirketi olan Sercan Bavkır, markette alışveriş yaparken yanından geçen müteahhit Semih Kenan Köse ile omuz omuza çarpıştı. Taraflar ortasında başlayan ‘Omuz attın’ tartışması, yumruklu hengameye dönüştü. Arbedeye Sercan Bavkır’ın yanındaki kardeşleri Serkan Bavkır (32) ile Taylan Bavkır (26) da dahil oldu. Köse bir orta eline geçirdiği içki şişesini kırarak savurdu. Hengamede Sercan Bavkır, yanındaki çakıyla Köse’yi ve sevgilisi Sibel Kabadayı’yı yaraladı. Urla Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Köse, hayatını kaybetti, Kabadayı ise tedavisinin akabinde taburcu edildi. Sercan Bavkır ile kardeşleri Serkan Bavkır ve Taylan Bavkır, polis gruplarına teslim oldu. Polisteki süreçlerin akabinde 3 kardeş, çıkarıldıkları mahkemede tutuklandı. Olay, marketin güvenlik kameralarına da yansıdı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianamede, 3 kardeş hakkında ‘İştirak halinde taammüden öldürme’ suçlamasıyla müebbet mahpus talebiyle dava açıldı. 29 Mayıs’ta yapılan birinci duruşmaya tutuklu sanıklar, 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkarken; tarafların avukatları ile ölen Köse’nin yakınları da katıldı.

Duruşmada kelam verilen tutuklu sanıklardan Sercan Bavkır, Semih Kenan Köse’nin kendisine sataştığını ve küfrettiğini öne sürerek, “Çok üzgünüm. Aileye başsağlığı diliyorum. Helallik istiyorum. Olağanda bıçak yahut silah taşıyan bir insan değilim. Pazar günü babamlara gidecektik. Çakıyı da yanıma o gün almıştım. Kardeşlerimle eksikler için markete gittik. Markete girdik. Omzuma birisi dokundu ve ‘Hayırlı işler’ dedi. Ben de ‘Hayırlı işler kardeş’ dedim. Bana küfretti. Yanındaki bayan da bize küfretti. Ben ve kardeşim hiçbir şey demedik. Hanımefendi onu tutuyor lakin bir taraftan da kışkırtıyordu. Kardeşim Serkan da sesler üzerine koşarak geldi. 4’ümüz birbirimize girdik. Marketin çıkışına götürmek istedik. Hanımefendi bizi bıraktı, bu sefer raflardan bir şeyler atmaya başladı. Bizi ayırmaya çalıştılar. Maktul ve yanındaki bayan bizi ayırmaya çalışanları itti. Ben bir orta çakıyı korkması için çıkardım. Çakı kapalıydı. İstesem tekraren bıçaklardım. Fakat hiç o denli bir isteğim olmadı. Beyefendi durduğu vakit hanımefendi durmak bilmedi” dedi.

“KANI GÖRDÜM, KETÇAP SANDIM”

Sercan Bavkır, sözünün devamında şunları söyledi:

“Elimde bıçak olmasına karşın üzerine gitmedik. Kardeşlerim Serkan ve Taylan, ‘Bırakın gidelim’ diye yalvardı. Dinlemedi. Hanımefendi üzerime arttan atladı, yere düştük. Merhum bana vurmaya başladı. O sırada kanı gördüm, ketçap sandım. Hatta durdurdum. Yaralanıp, yaralanmadığını sordum lakin durmadı, vurmaya devam etti. Kardeşim doktor, müdahale etmek istedi. Hanımefendi bize yeniden küfretmeye devam etti, müsaade vermedi. Elimdeki çakıyı fırlatıp bayana yalvardım. Bu ortada kardeşlerim ambulansı aradı. Müsaade verseler hastaneye götüreceğiz. Bayan, bana 2 tokat attı. Bıçağı alıp kenara koydum. Polisler gelince teslim olduk. 2 çocuğum var. Karakol önünden geçmeyen beşerim. Oğlum 8 aylık beni tanımıyor. Çok çok üzgünüm.”

Diğer sanıklar Serkan Bavkır ve Taylan Bavkır ise haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Mahkeme heyeti, duruşmada orta kararını açıkladı. Sanıklardan Sercan Bavkır’ın tutukluluğunun devamına, öbür sanıklar Serkan ve Taylan Bavkır’ın ise isimli denetim kaidesiyle ve yurt dışı çıkış yasağı uygulanıp tahliyesine karar verildi.

“TRAFİK KAZASINDAN FARKI OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”

Davanın, 17 Eylül’de görülen ikinci duruşmasına tutuklu sanık Sercan Bavkır, tutuksuz yargılanan Serkan ve Taylan Bakır ile avukatları Çiler Nazife Koşar katıldı. Mahkeme başkanı dosyada bazı eksiklerin olduğunu belirterek, tutuklu sanıktan tutukluluğuna ait savunma yapmasını istedi. Sanık Sercan Bavkır, “Bu olayın öncesinde hiçbir vakit karakolluk bir işim olmadı. Kasıtlı bir olayımız yoktu. Birinci müdahaleyi de biz yaptık. Olay yerinden kaçmadık. Olayda kullanılan çakıyı polise biz teslim ettik. Ben olayın trafik kazasından farkı olmadığını düşünüyorum. Maktulü kendimden ve kardeşlerimden uzak tutmak için çakıyı çıkardım. Her türlü isimli denetime razıyım. İsimli denetimle konutun bir odasına bile mahkum olmaya razıyım” dedi.

Sanıkların avukatı Çiler Nazife Koşar, “Dosyada mevcut kanıtlar. Müvekkiller hakkında legal savunma yahut haksız tahrik kararlarının uygulanma mümkünlüğü, mevcut kanıtların atılı kabahatlerin her türlü kuşkudan uzak bir biçimde ispat edilmiş sayılmasına kâfi sayılmayacağı, kuşkudan uzak sanık yararlanır unsuru de göz önünde bulundurulduğunda, sanık müvekkiller hakkında yapılan yargılamanın sonucunda beraat kararı verileceği kanaatindeyiz. Tutuklu sanık Sercan Bavkır’ın tahliyesine, mümkün olmadığı takdirde CMK husus 109 gereği isimli denetim kararlarından bir yahut birden fazla yükümlülüğe (Aynı yahut ferdî garanti dahil olmak üzere) tabi tutulmasına karar verilerek özgür bırakılmasına karar verilmesini talep ediyorum” diye konuştu.

Sanık Sercan Bavkır da uzun müddettir tutuklu kaldığını ve mağdur olduğunu, avukatının taleplerine nazaran tahliyesini istedi. Orta karar veren mahkeme heyeti, tutuklu Sercan Bavkır’ı yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına karar verip tahliye etti. Böylelikle davada hiç tutuklu sanık kalmadı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine Bavkır hakkında yine gözaltı kararı verildi. Dün akşam saatlerinde gözaltına alınan Bavkır, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı. Ayrıyeten Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), Sercan Bavkır’ın tahliyesine karar veren mahkeme başkanı ve 2 üye hakim ile duruşma savcısını açığa aldı.