66 milyon yıllık gizem çözüldü: Dinozorların yok oluş süreci: Vefat Jüpiter’in ötesinden geldi!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hepimizin bildiği üzere, 66 milyon yıl evvel Dünya’ya çarpan devasa bir asteroit, gezegenimizdeki ömrün büyük bir kısmını yok etti. Fakat bu asteroitin tam olarak nereden geldiği ve ne tıp bir göktaşı olduğu soruları uzun yıllardır yanıt bekliyordu.

ASTREOİTİN DÜNYA’YI FELAKETE SÜRÜKLEYEN YOLCULUĞU

Yapılan yeni bir araştırma, bu sorulara nihayet karşılık bulmuş olabilir. Science mecmuasında yayımlanan “Rutenyum İzotopları Chicxulub Çarpıcısının Karbonlu Bir Asteroit Olduğunu Gösteriyor” başlıklı çalışmada, bilim insanları asteroitin güneş sistemimizin en uzak köşelerinden, Jüpiter’in ötesinden geldiğini ortaya koydu.

Bu araştırma, çarpma vaktinden kalan örneklerin yanı sıra, son 541 milyon yılda gerçekleşen beş öbür büyük asteroit çarpmasından alınan örnekleri de inceledi. Araştırmacılar, ayrıyeten milyarlarca yıl evvelki çarpma izlerini karşılaştırarak bu örneklerdeki rutenyum izotoplarının izini sürdüler. Bu element, Dünya’da ender bulunan lakin meteoritlerde yaygın olan bir tiptir.

CHICXULUB BİR KUYRUKLU YILDIZ DEĞİLDİ

Analizler, çarpma vakti ile tıpkı periyoda ilişkin örneklerdeki rutenyum izotoplarının büyük ölçüde benzeri olduğunu gösterdi. Bu bulgu, Chicxulub çarpıcısının – yani Dünya’ya çarpan asteroitin – karbonlu kondrit olarak bilinen az bir meteorit tipinden geldiğini işaret ediyor. Bu da asteroitin uzak bir bölgede, güneş sistemimizin dışındaki soğuk ve karanlık alanlarda oluştuğunu düşündürüyor.

Önceki teoriler, asteroitin bir kuyruklu yıldız olabileceğini öne sürse de bu yeni çalışma, onun aslında Jüpiter’in ötesindeki bir C-tipi asteroit olduğunu doğruladı. Bilim insanları, bu keşfin Dünya’ya uzaydan gelen objeleri daha güzel anlamamıza yardımcı olacağını ve gezegenimizin tarihine dair yeni bilgiler sunacağını belirtiyor.

DÜNYA TARİHİNE YENİ BİR BAKIŞ GETİREBİLİR

Bu buluş, yalnızca dinozorların yok oluşunun arkasındaki gizemi aydınlatmakla kalmıyor, tıpkı vakitte Dünya’nın geçmişinde yaşanan başka kozmik olayları da anlamamıza ışık tutuyor. Bilim insanları, bu yeni bilgi sayesinde Dünya’ya çarpan öbür objeler hakkında da daha derinlemesine araştırmalar yapmayı planlıyor. Bu, tahminen de gelecekte Dünya’yı tehdit edebilecek misal olaylara karşı daha hazırlıklı olmamızı sağlayabilir.

Bu çalışma, birebir vakitte kozmosun derinliklerindeki öteki potansiyel tehditleri ve bu tehditlerin Dünya üzerindeki mümkün tesirlerini anlamamız açısından da büyük kıymet taşıyor. Chicxulub çarpıcısının izini sürmek, yalnızca geçmişimizi aydınlatmakla kalmıyor, tıpkı vakitte geleceğimizi de şekillendirebilecek bilgiler sunuyor.

UZAYIN DERİNLİKLERİNDEN GELEN TEHDİTLER

Bu araştırma, yalnızca Dünya’nın tarihine değil, birebir vakitte güneş sistemimizin ve kozmosun başka köşelerinde oluşan potansiyel tehditlere dair de değerli ipuçları veriyor. Chicxulub çarpıcısının kaynağının belirlenmesi, misal büyüklükteki asteroitlerin nasıl ve nerede oluştuğunu anlamamıza yardımcı olabilir. Bu da gelecekteki muhtemel çarpma olaylarına karşı daha düzgün hazırlık yapmamızı sağlayabilir.